hamilelikte astım

Gebelikte Astım ve Tedavinin Önemi

Genellikle çocukluk ve gençlik dönemlerinde ortaya çıkan astım, kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde görülme sıklığı genellikle %5 civarındadır; bu durum, gebelik döneminde de sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu göstermektedir. Normalde sağlıklı kadınlarda, gebelik solunum sisteminde belirli değişikliklere neden olabilir. Ancak, astımlı gebelerde gebeliğin solunum sistemi üzerindeki etkiler, zaman zaman anne ve bebeği için önemli sorunlara yol açabilir.

Gebeliğin Astım Üzerindeki Etkisi

Astımlı gebelerin yaklaşık üçte birinde astım belirtileri kötüleşir veya gebelik öncesi şiddetinde herhangi bir değişiklik olmaz. Geriye kalan üçte birlik grupta ise gebelik süresince astım şikayetleri belirgin bir şekilde azalır. Ancak, gebelik öncesi astımı kontrol altında olmayan hastalarda genellikle gebelik döneminde astım daha da şiddetlenir. Ayrıca, aynı kadının farklı gebeliklerinde astımın seyri farklılık gösterebilir. Gebelikte astım atakları genellikle gebeliğin son aylarında ortaya çıkar. Bu ataklar genellikle son ay içinde azalma eğilimindedir ve doğum sırasında genellikle herhangi bir sorun yaşanmaz. Özellikle orta ve şiddetli astımı olan hastaların, gebelikleri boyunca düzenli takip ve tedavi ile ciddi sağlık sorunları yaşamamaları için özen gösterilmelidir.

Astımın Gebeliğe Etkisi

Gebelik sürecinde astım belirtileri ortaya çıkabilir ve ilerleyen haftalarda artan nefes darlığı ve hışıltılı solunum, astımın belirgin işaretleri olabilir. Gebelerde astım şüphesi durumunda, genellikle cilt alerji testleri (Prick testi) yerine kan testleri ile alerji araştırılabilir. Gebelik sırasında meydana gelebilecek astım atakları, annede oksijen düşüklüğüne (hipoksi) neden olabilir, bu da anne karnındaki bebek (fetüs) sağlığı için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle, gebelik döneminde astım kontrolü, sadece annenin sağlığı için değil aynı zamanda bebek sağlığı için de kritik öneme sahiptir.

Gebelik sürecinde astımlı bireyler, bilinen alerjenlerden uzak durmalı, viral enfeksiyonlardan kaçınmalı, aktif sigara içiminden uzak durmalı ve hava kirliliği gibi tetikleyici faktörlerden korunmalıdır. Sigara içimi, hem anne hem de bebeğin sağlığı için ciddi bir risk faktörüdür ve astım kontrolünü olumsuz etkileyebilir; bu nedenle sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Gebelikte astım kontrol altında değilse, anne ve bebek için oluşabilecek riskler arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:

  • Gebeliğe bağlı aşırı kusma
  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
  • Pre-eklamsi (gebelik zehirlemesi)
  • Plasentanın doğum kanalı önünde yerleşmesi
  • Doğum öncesi ve doğum sonrası genital kanamalar
  • Sezaryen doğum ve doğuma bağlı yan etkiler
  • Bebekte rahim içi büyüme geriliği, prematüre doğum
  • Düşük doğum kilosu
  • Yenidoğan oksijen düşüklüğü

Gebelikte Astım Tedavisi

Astımın kontrol altında olmayan gebelerde, olası ilaç yan etkilerine rağmen tedavinin değiştirilmemesi önerilir, çünkü kontrol altında olmayan astımın ataklara neden olması anne ve bebek sağlığı için risklidir. Astım ilaçlarının yan etkilerinden kaçınma düşüncesiyle ilaç kullanılmaması durumunda, astımın kontrolsüz hale gelmesi ve ataklara neden olması muhtemeldir. Bu durumda hem anne hem de bebek için sağlık riskleri artar. Bu nedenle, gebeliği süresince uygun ve etkili tedavi ile astımın kontrol altında tutulması, hem anne hem de bebek sağlığı için kritik önem taşır.

Astım tedavisinde inhaler yolla alınan kortizonlu ilaçlar, temel kontrol edici ilaçlar olarak kullanılır ve gebelik sırasında bebekte herhangi bir yan etkiye neden olmaz. Bu ilaçlar, düzenli kullanıldığında astım ataklarını azaltabilir ve hastaneye başvuru ihtiyacını düşürebilir. Solunum yollarını genişleten sempatomimetik ilaçlar da gebelerde güvenle kullanılabilir.

Şiddetli astım ataklarında, ağız yoluyla, damar yoluyla veya kas içine kortizon enjeksiyonu yapılabilir. Bu tür kortizon ilaçlarının anne ve bebeğe ciddi yan etkileri olmayıp güvenli kabul edilir. Kortizon korkusu nedeniyle astım ataklarının doğru şekilde tedavi edilmemesi, anne ve bebek sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir.

Alerjik astımı olan ve önceki immunotherapy (alerji aşı tedavisi) almış hastaların tedavisi devam ettirilebilir, ancak yeni bir aşı tedavisi başlanmaz veya aşının dozu artırılmaz. Omalizumab tedavisi gereken hastalarda, gebelikten önce başlanmışsa devam ettirilebilir, ancak gebelik sırasında ilk dozların verilmesi önerilmez.

Alerjik rinit şikayetleri olan hastalarda, burun içine sıkılan topikal kortizon spreyleri gerektiğinde kullanılabilir. Gebeliğin ilk üç ayında antihistaminiklerin kullanımı genellikle önerilmez. Burun tıkanıklığına bağlı olarak, kısa süreli olarak psödoefedrin içeren topikal burun açıcı sprey veya damlalar kullanılabilir.

Astımlı bir kadının gebeliği süresince ataklar ve tedavisi, gebelik yaşamayanlardan farklı değildir.

Doğum ve Sonrasında Astım Yönetimi

Astımlı hastalarda doğum sırasında astım atağı nadir görülür. Hafif ve orta şiddette astımı olan ve astımı kontrol altında olan hastalarda, doğum sürecinde genellikle normal gebeliklerde olduğu gibi bir yaklaşım izlenir. Astımlı bireylerde özellikle sezaryen doğumun tercih edilmesine gerek yoktur. Hatta bazı bilgiler, sezaryen ile doğum sonrasında astım atağının artabileceğini göstermektedir. Sezaryen işleminde genel anestezi yerine epidural veya spinal anestezi tercih edilmesi önerilir.

Astımlı gebeler, doğum sırasında daha önce kullandıkları ilaçlara devam etmelidir. Şiddetli astımı olan ve gebelik öncesinde 2 haftadan fazla süreyle günlük 7.5 mg üzerinde kortizon tedavisi alan bir hastada doğum sırasında damardan tek doz kortizon uygulaması gerekebilir.

Gebelik sırasında astım seyrindeki değişiklikler genellikle doğum sonrasındaki üç ay içinde gebelik öncesindeki duruma geri döner. Astım tedavisi için ilaç kullanan annelerin bebeklerini emzirme sürecinde herhangi bir zararlı etki gösterilmemiştir. Bu nedenle, astımlı annelerin doğum sonrasında bebeklerini emzirmeleri ve bu konuda herhangi bir endişe taşımamaları önerilir.

Astımlı Gebeler için Öneriler

  1. Gebeliğinizi öğrendiğinizde, astım durumunuzu takip eden göğüs hastalıkları uzmanınızı ve kadın doğum uzmanınızı bilgilendirin.
  2. Takiplerinizi düzenli olarak yaptırın ve gebelik boyunca oluşabilecek potansiyel durumları doktorlarınızdan öğrenin. Acil durum planları oluşturun, gerektiğinde doktorlarınızla iletişimde olun.
  3. Alerjik ve alerjik olmayan tetikleyicilerden uzak durun, bu içerisinde toz, duman, kuvvetli kokular, sigara dumanı, kirli hava, soğuk hava vb. unsurları içerir.
  4. Gebe astımlı kadınla gebe olmayan astımlı kadının ilaç tedavileri arasında fark olmadığını unutmayın ve endişe etmeyin.
  5. Doktorunuzun astım tedavisi için önerdiği ilaçları güvenle kullanın. Astımın kontrol altında olmamasının ve bu nedenle oluşabilecek astım ataklarının gerçek riski hakkında bilinçlenin.
  6. Sigara içiyorsanız, sigarayı derhal bırakın. Sigara dumanı olan yerlerden uzak durun ve evinizde sigara içilmemesine özen gösterin.
  7. Astım nedeniyle sezaryen gerekliliği konusunda doktorunuzla iletişim halinde olun; doğumun şeklini doktorunuz belirleyecektir.
  8. Doğum sonrasında astım ilaçlarını kullanıyor olsanız bile, bebeğinizi emzirmeye devam edin.